30 Haziran 2012 Cumartesi

Günün bereketi

Bu hafta uzun haftalardan.. Yani cumartesi de çalıştığım hafta. Zaten son bir izin günüm kaldı, ondan sonra bütün Cumartesileri de buradayım. Yarım gün de olsa işe gelmek günü kaybettiriyor, bereketi gidiyor.. Günün kalanında hiçbirşey yapamıyorsunuz. Sırf bu yüzden pazar günleri uzun uzadıya uyumam ben, gün ziyan oluyor diye. En geç dokuzda kalkmış olmalıyım. Hoş Zeynep'ten sonra 9'u gördüğümüz günler de sayılı ya :) 

An itibariyle evde dizini burkmuş bir koca ve ilgi bakım bekleyen bir Zeyno olunca işe konsantre olmak da zor. Beycağızım her Cuma akşamı oynadıkları halı saha maçında kendini sakatladı, ki ben ona maça gitmeden önce konuştuğumuzda "içimde sıkıntı var, keşke direk eve gelsen bu hafta maç yapmasan" dediğim halde " sen kızımla takıl sıkıntını alır" diye benle dalga geçmişti. Gece elinde buz torbasıyla eve gelince "ya senin için ne kadar temizmiş, dizimi burktum" dedi. Sabah da öyle bırakıp çıkmak zorunda kaldım onları. Neyseki ablam yetişip Zeyno'ya bakıyor ve beycağızım da doktora gitti.

Gelecek hafta yıllık izinini kullanan bir arkadaşın da yerine bakacağım. Yoğunluk x2. 

Yaptığım karnıyarıktan yeme lütfunda bulunan Zeynep için yeni tarifler deneyeceğim, damak tadı çok sınırlı hala ama yavaş yavaş genişletmeyi umuyorum. Du bakalım.

Güzel bir haftasonu olsun herkese..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder