19 Mayıs 2015 Salı

Mayıs

Merhaba. Bugün 19 Mayıs, Gençlik ve Spor Bayramı. Gençliğe kutlu olsun. Ortaokulda ve lisedeyken yaptığımız bandolu yürüyüşler geldi aklıma, ne günlerdi, şimdilerde bu şekilde kutlanmıyor sanırım.. Çalışan kesim için ise bugünün anlamı tatil olması. Birçok insan haftasonuyla bağlayıp kısa tatillerini bile yapmıştır eminim. Ben mi? İlahi, ben tabi ki çalışıyorum bugün.  Her ne kadar bankalar, gümrükler ve bilimum kontakta olduğumuz yerler kapalı olsa da firma prensibi gereği işteyiz. Çalıştığım yeri, işimi seviyorum ama bu konudaki prensiplerini tasvip etmiyorum. Eşim ve çocuğum evdeyken benim işte olmam, sabah kızımın, anne neden hep babama tatil ama sana tatil olmuyor hiç demesi içimi acıttı.
Neyse, gelelim son haftalarda neler yaptık ettiklerimize..  Zeynep su çiçeğinin ardından bir de boğaz enfeksiyonu geçirdi, bu yıl sanırım 4. cü oldu bu, bademciklerinin büyük olması hastalığının ana kaynağı sonumuz sanırım ameliyat olacak. O iyileşiyorken ben hasta oldum, bu kışı gripsiz atlatıyorum derken grip oldum! Hala da tam geçmedi ama iyiyim. Bir de sanırım alerji çıktı bende, ne zaman açık havada vakit geçirsem göz yanması, burun kaşıntısı ve hapşırma yakamı bırakmıyor. Önce nezle sandım ama hep tekrarlayınca ailede de bu tip alerji annemde ve kardeşimde olunca bende de mi çıktı noluyoruz dedim. Netekim otuzumdan sonra alerji sahibi de oldum sanırsam.
Pazar günü ablam ve arkadaşımızla dışarda kahvaltı edip İstanbula bir tepesinden baktık. Açıkhavada olmak güzeldi ama İstanbul artık çok ama çok kalabalık. Herkeşler dışardaydı hava güzel olunca. Ama benim ruhum sakinlik istiyor artık, gürültüyü kalabalığı hiç kafam kaldırmıyor (yaşlı teyze mod on) Eve geldikten sonra biraz dinlendim sonra canım poğaça çekti kalkıp mutfağa girdim, güzel olacağını düşündüğüm bir tarif buldum instagramdan, nitekim yanıltmadı beni. Yanına bir de kek yaptım yeni aldığım kalıbı denemek için, ama dalgın ben kekin içine kabartma tozu koymayı unuttum iyi mi. Pişerken de gidip gelip bakıyorum ha kabardı ha kabaracak diye, neden sonra farkettim ben buna kabartma tozu koymadım diye, görüntüsü olmasa da tadı güzel oldu. Kek kalıbının performansını da göremedim ama :/
 
Zeynep bu sıralar çok agresif. Hiçbir zaman kolay bir çocuk olmadı ama son zamanlarda inadı iyice inat. Her ama her konuda ikna edilmesi gerek, herhangi bir konuda sonuna kadar direniyor. Hayır cevabını kabullenmiyor. Hep muhalefet J Kıyafet konusunda çok katı, kız anneleri çocuklarını istedikleri gibi giydirebiliyorken biz ASLA sevmediği bir kıyafeti giydiremeyiz. Dolabında alınıp da hiç giymediği o kadar kıyafeti varki artık ona sormadan kıyafet almıyorum ona. Hoş kendi beğenip alalım dediklerine de yüz vermiyor çoğu zaman. E bu da kriz çıkarıyor bizde evde ne giyerse giysin karışmıyoruz ama dışarı çıkarken olay çıkıyor. Onun seçtiklerini biz beğenmiyoruz bizim seçtiklerimizi o :/ Saçlar da ayrı bir sorun, toplatmak istemiyor hep salık olacakmış, sanki 4 yaşında değil de 14 yaşındaymış gibi haller J
Konuşur gibi yazıyorum bugün, bir nevi dertleşme gibi oldu bu sefer. Hep şükür çok şükür yine de. Rabbim sağlıktan ayırmasın, evlatlarımızı korusun. Amin. Hadi hoşçakalın.
 

 

7 Mayıs 2015 Perşembe

Su çiçeği

Başlıktan da anlaşılacağı üzere su çiçeği olduk biz. Bu hastalık en çok bahar aylarında görülürmüş, biz de nasibimizi aldık. Önceki pazartesi Zeynepin karnında ve boynunda bir kaç kızarıklıkla başladı sonra bacak, sırt ve kafasında artarak çıktı. İlk bir kaç gün kaşıntı yaptı ama sonra kremlerle geçti. şimdilerde kabuk bağlayıp dökülmeye başladı. Ben ve eşim bu hastalığı geçirip geçirmediğimizi hatırlamıyoruz, bize de geçerse vay halimize :/  Geçen hafta ve bu hafta okula göndermedim ama okul yöneticimiz artık gelebilir dediği için okuluna gitti bugün.
 
Bizden havadisler böyle şimdilik..