24 Nisan 2012 Salı

1. yaşgünü

Cuma günü spontane bir şekilde planladığım Zeynep'in yaşgünüsü etkinliğini Cumartesi günü 10 çocuk (+2 de anne karnında) ve 8 yetişkinle yaptık efendim. Gün sonunda yorgunluktan sızıp kalan bir Sessizce olarak bu etkinlikten hiç bişi anlamadım! Çocukların koşturmaları, Zeynep'in bana yapışık gezmesi, bonus olarak 2 kere kilitlenen mutfak kapısı.. Curcunalı bir gündü netekim. 

Sabah erken kalktım ki hazırlıkları yetiştirebileyim. Akşamdan sadece bir sütlü tatlı yaptım, yorgundum gece gece gözüm yemedi başka bişeyler yapmaya. -Açık söyleyeyim sabah erken gelecek olan ablama güvendim :)- Daha kahvaltı masasındayken ablam çıktı geldi elinde kendi yaptığı kurabiye ve su böreği ile. Ohh etti mi sana 3 çeşit. Sonrasında onu mutfakla başbaşa bırakarak ben evi toplamaya giriştim. Sen başla bende geliyorum diyerek.. Oydu buydu şuydu derken ben mutfağa gidene kadar sağolsun ablam baklava yufkasından kıymalı kuşüzümlü börek, cevizli yoğurtlu erişte, kuskus salatası ve kısırı halledivermiş. Abla candır, canandır, başüstünde tutulası gönlü her daim hoş edilesi bir varlıktır. Hele benim ablam her eve lazımdır. Haftaiçi benim dahi haberim yokken girip mutfağımın halısını toplayıp yıkayan sonra da getirip seren muhteşem üstü varlıktır. Ne diyeyim Allah eksikliğini göstermesin. 

Daha öğlen olmadan işleri bitirip misafir beklemeye koyulduk. Misafirlerin gelmesiyle beraber önce biraz dua okuduk. Duanın sonuna doğru arkadaşımın 4 yaşındaki yeğeni mutfağın kapısını kitlemiş kapı açılmıyoo diye geldi yanımıza haydeee diyerek üşüştük mutfak kapısına. Kapı duvar olmuş açılmıyor. Aksi gibi yedek anahtar da yok. Bu topuzlu kilitler çok fena söksen sökülmez açsan açılmaz. Bütün mamalar içerde, aç kalıcaz yoksa :) Daha önce de başımıza geldiği için diğer odalar için tedbirliydik ama mutfak hiç olmamıştı. Nasıl açıcaz derken ben evden sepetlediğimiz kocayı aradım kapıda kaldık yetiş kapıyı aç deyu, o da garibim evden epey uzaklaşmış hay bin kunduz diyerek gerisin geriye döndü. Bu arada kapı ile uğraşmaya devam.. Neyse o kapı bir şekilde açıldı -hemde anahtarsız- bu sefer de kocayı tekrar aradım hallettik gelmene gerek yok diye. Yine bir hay kunduz.. Çünkü yolu yarılamış.. Soframızı kurduk pastamızı kestik, o arada uykudan bayılan Zeynebi uyuttum. İki bardak çay içeyim dedim. Bingo mutfak kapısı gene kilitlenmiş. Evdeki çocuk popülasyonu fazla olunca olayın bu seferki failini belirleyemedik. Hoşlarına gidiyor topuzun düğmesine basıp oynamak. Herneyse artık tecrübe sahibi olduğumuz için kapıyı kolayca açıverdik. 
Akşama da maç olunca beyler de bize geldi. Oldukça curcunalı, kalabalık, boool gürültülü -en son çocuklar zıvanadan çıkıp koridorda yakan top oynuyorlardı (Allah'tan alt katım boş şu an)- bir gün geçirmiş olduk. Gün sonunda bana kalan da mutlu bir yorgunluktu. (Ayaklarım sızım sızım sızlıyordu ve pertim çıkmıştı).
Gönül bu yazıyı fotoğraflarla süslemek isterdi ama makinadan bilgisayara atılmayı bekliyorlar. Ve ben o işlerden hiç anlamıyorum.

2 yorum:

  1. Süper ablaya alkış... Zeynep'e uzun sağlıklı bir ömürde nice yaşlar dilerim. Bu aksiyonlu ilk doğum günüde unutulmaz.

    YanıtlaSil
  2. Sağol Deniz'cim. Hakikaten bol aksiyonlu bir gündü, anılarımız arasına kattık gitti..

    YanıtlaSil