22 Kasım 2012 Perşembe

Gelişim setleri


Zamane annelerinin çocuk yetiştirme yöntemleri çok farklı artık. Eskiden –en azından benim çocukluğumda- aileler bu kadar kılı kırk yarmazdı. Hayatın doğal akışı içinde büyüdük. Hiç hatırlamıyorum anne babamın oturup benimle yada ablalarımla “etkinlik” yaptıklarını.  Şimdiki annelerde bende dahil bir faaliyettir gidiyor. Etkinlik yapalım, kaliteli vakit geçirelim, aman zihni açılsın, motor gelişimi artsın diye diye bir çabalamaca bi çabalamaca. Bakıyorum da şimdi Zeyno’nun kitapları nerdeyse benimkilerden fazla. Koca bir sepet dolusu oyuncağı, çeşit çeşit oyuncak setleri var. Ne olacak bir sonraki nesil dehalardan mı oluşacak bu halde?


Bizse çocukluğumuzda kendi oyunlarımızı kendimiz icat eder, eldeki kısıtlı malzemeden ve çokça doğadan bulup buluşturduklarımızla oyunlar oynardık. Misal bahçede evcilik oynardık çiçeklerden ağaç yapraklarından çalı çırpıdan neredeyse çiftlik kurardık. Yağlı çamur dediğimiz şimdinin oyun hamuruna mukabil bir topraktan tabak çanak yapardık.  Neler yapmazdık ki düşünüyorum da hakikaten oyun anlamında çok renkli bir çocukluk geçirdik. Yazın hep dışarıda yakalamaca, çelik çomak, ip atlama, salıncak ve daha bütüüün çocuk oyunlarını çatlayıncaya, suratımız pancar gibi kıpkırmızı oluncaya kadar oynardık. –Salıncak deyince aklıma bir anım geldi; 8-9 yaşlarındayız bizle beraber 6-7 kişilik arkadaş grubumuz var. Zor bela birimizin babasına eğimi hayli yüksek olan kestane ağacına salıncak kurdurmuşuz. Tek tek bineceğimize 6 kişi bir salıncağa çullanıyoruz ve de salıncak da tehlikeli bir yükseklikte. Bahar ve yaz aylarında sorun yok ama sonbahar gelipte kestane dikenleri –kumuşlar- yerlere dökülünce  düşmek sorun. Biz yine bir okul çıkışı hep beraber salıncağa çullanınca ve ipin de kopmasıyla armutlar gibi yerlere saçıldık ve tahmin edin nereye tabi ki dikenlerin üstüne, annelerimiz kaç gün diken ayıklamışlardı üstümüzden.-


Konumuza geri dönecek olursak bana bunları düşündüren bugün çocuk gelişimi için uzman psikologlarca hazırlandığı öne sürülen gelişim seti hazırlayan bir firma tarafından aranıp uzun uzadıya setlerinin ne kadar iyi olduğunu, çocukların gelişimi için olmazsa olmaz olduğunu, zaten çalışan anne olduğum için çocukla yeterli kaliteli vakit geçiremediğimi ve gelişimini desteklemek için bu setlerden mutlaka almam gerektiğini , arada bana ahkam kesen, ders vermeye çalışan bir salağı kibarlığımdan ötürü bir türlü susturamadığım uzun bir telefon görüşmesi yaptım. En sonunda  bir sitenizi inceleyeyim diyerek kapatabildim. Yarım saat geçmeden tekrar aradıklarındaysa bir ay için ücreti mukabilinde göndermelerini, kızımın ilgisine göre de devam edip etmeyeceğime karar vereceğimi söyledim. Onlarsa üyeliğin yıllık olduğunu, sete kesinlikle bayılacağımı  bla bla bla diye devam ederken benim de kibarlığım bir yere kadar ilgilenmiyorum hulen deyip kestirip attım.


Şimdi zamane annesiyim ya, içimi bişeyler kemirmeye başladı. Acaba alsamıydım, ya çocuğumun gelişimi geri kalırsa, ya zekasını açacak bu faaliyetlerden onu bilerek mahrum bıraktıysam duygusu aklımı kurcalamaya başladı.


Şimdi bacılar. Sizlerde bu setleri kullanan var mı? Bu konudaki fikirleriniz nedir? Bunlar bu kadar elzem midir? Ne düşünüyorsunuz hele bi deyin gayri. 

8 yorum:

  1. Merhaba Sessizce, bende bir aralar bu konuyla ilgili arastirmistim. Ve tahmin ettigim siteye de bir bakayim diye uye olmustum ve akabinde hemen aranip seninki gibi bir durumla karsilasmistim. Adim adim setleri hakkinda alanlardan olumsuz yorumlar okumustum ve abonelik iptali konusunda sikinti yasandigini okudugum icin almayacagim dedim. İclerinde aktivite adina cokta yaratici seyler oldugnu sanmiyorum. Ben kizima tubitak' in okul oncesi egitim dergisini alacagim . Cok guzel bir dergi. Ama 3 arti yas icin. Bende yasimiz gelsin diye bekliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Deniz tam isabet :) Demek pazarlama tarzları böyle. bende tam senin dediğin gibi bi bakayım neymiş diye üye olmuştum. Nette olumlu olumsuz bir çok yorum var. Sinmedi içime benimde.
    Tübitak'ın yayınlarını çok duyuyorum, hatta hayvanlarla ilgili resimli bir kitabı bizde de var. Zeyneple her akşam resimlere bol bol bakıyoruz. bu sayede hayvanları öğrendi sayılır. at nerde tavuk nerde diye sorduğumda gösteriyor ama bi türlü söylemiyor sıpa.. Elif Iraz ne zaman konuşmaya başlamıştı?

    YanıtlaSil
  3. Elif İraz aslinda belki bir yasindan basladi diyebilirim. Anne babaya. 1.5 yasinda hayvanlari yada kitaplarda gordugu seyleri tekrar ediyordu. Ama 2 yasina bir hafta kala bir acildi cenesi. Simdi 2-3 kelimeli cumleler kuruyor. Hatta bize komut veriyor. Ama konusma olayi her cocukta farkli oluyor bence. Zeynep neler soyluyor?

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. Zeynep'de bir yaşının ertesinde anne baba dede gel gibi kelimeleri söylüyordu. Konuşmaya adım atacak gibiydi ama bizim Trabzon tatilimiz ve bakıcı değişimimiz sanırım onu olumsuz etkiledi. Bunları da söylemez oldu bir süre şimdilerde yine tek tük söylüyor ama konuşmasa da her meramını anlatıyor..

    YanıtlaSil
  6. Yok alma diyorum ben ben ettim sen etme :) Yani şöyle söyliyeyim Beray 9 aylıktı yaşına uygun bir tek o set vardı ben de üye oldum güzel mi güzel o konuda birşey diyemem. beray baya oyalandı hatta birkaç arkadaş daha aldı onlar da memnun kaldı. Ama açıkçası çok çook pahalı. Bir sayı 25 tlye geliyor. Nasıl aldım ben de bilmiyorum valla.1 yıl dolduktan sonra aynen 50 kere aradılar ve ısrar kıyamet satmaya çalıştılar. Devam ettirmedim çünkü o dönemden sonra zaten bir sürü kitap ve dergiyle daha uygun fiyata haşır neşir olabiliyorduk. Tübitak Meraklı Minik dergisi 3+ ama biz 1 yaşından beri aboneyiz. Resimlerine baktık, anlattım ben o şekilde şimdi tabi her kısmıyla daha iyi ilgileniyoruz ama daha erken de abone olabilirsiniz fiyatı da gayet uygun.
    Bir de sürekli arayıp durmalarına sinir oluyorum şu malum setin.

    YanıtlaSil
  7. Şimdi 30 tl olmuş. Bana da abartılı bir rakam olarak geldi. Hele bazı kullanıcı yorumlarında okuduğuma göre içerikte "anneye çamaşır asmada yardım, ev işlerinde yardım" gibi etkinlik önerileri falan varmış. Bu fikri edinmek için 30 tl ödemeye hacet yok, öz hakiki kendi fikrim ile de bunu başarabiliyorum :)
    Tübitak'ın dergisini okul öncesi öğretmeni gelinimiz getirdi geçen gün bize. Şimdilik resimleri hoşumuza gitti, epey inceledi Zeynep. Ona abone olacağız sanırsam.

    YanıtlaSil
  8. Biz Adım Adım dergisine abone olmuştuk, oğlan 15 aylıktı. O kadar pahalıydı ki ancak ben işe başlayınca abone olabilmiştim :( Ama uzun sürmedi, sayılar bizim oğlana çok basit geldi. Bakıcımız da fazla faydalanamadı, "Biz bunları zaten yapıyoruz" dedi. Ben de arayıp yurtdışına gideceğimiz için aboneliğimi iptal ettireceğim diyerek iptal işini gerçekleştirdim. Bu beyaz yalan olmasaydı bin kere arayacaklardı, biliyordum. Pişman değilim :P Ondan sonra bir süre birşey almadık. 2 yaşından sonra Meraklı Minik dergisine abone olduk. Her şey tam anlamıyor ama baş sayfalardaki hikaye kısmı ve diğer birkaç sayfaya bile bakıp merak etmesi bize yetiyor. Zaten hepsini yapabilecek yetide değil henüz. Bizim deneyimimiz de böyle. Umarım kendiniz için en iyisini seçersiniz :)

    YanıtlaSil