16 Ekim 2012 Salı

Ondan bundan

Sabahları evde kahvaltı yapmıyorum, işe gelince ilk işim hemen mutfağa koşup çayın gelmesini beklemeden kendi çayımı almak oluyor. Çayın eşlikçisi genelde grissiniler oluyor. (poğaçadan iyidir canıım). Bim'in grissinilerini seviyordum çekmecemde stokluyordum genelde ama hain bim artık getirmiyor onlardan.

Sabahları 15 dakika yol yürüyorum servise binmek için, bu hafta abladan işe gidip geldiğimden. Ha söylemedim dimi bakıcımızın babası kaza geçirdi e kızı da haliyle yanında olmak istedi. Bu hafta bakıcısızız netekim.  Ne olacak nasıl olacak hiç bilmiyorum bu bakıcı işi beni geriyor ve yoruyor. 

Bu ara Zeyno bana inanılmaz tepkili, bir buçuk yaşındaki çocuğun ne tepkisi olur demeyin gerçekten ben kapıdan girince çocuğun huyu tavrı değişiyor. tabiri caizse yapmadığını koymuyor bana. Ağlamak sızlamak, vurmak,yere atılıp tepinmek, ne istediğini bilmemek kısaca huysuzluk tavan. Ama sadece bana yapıyor, babaya veya teyzeye yapmıyor, sanırım onu bırakıp işe gitmemin öfkesini çıkarıyor. O öyle oldukça benim dengeler şaşıyor iyice geriliyorum. Evladıma yazık ama bana da yazık yaw. 

Haftanın güzel haberi artık annemlerin şehre avdet ediyor olmaları sanırsam. İnşallah bu haftasonuna kadar gelecekler. Tam 6 aydır yoklar. Pazar günü all sisters toplaşıp  altı aydır kapalı olan evi temizledik. Kendimi de katıyorum ama benim katkım onlara yemek yapıp çocukları kollamaktan ibaretti. Hoş temizlik yapmayı on kere tercih ederdim ya.. Valideye misler gibim bir ev hazırladılar sağolsunlar.

Haa kestane sezonunu da açtık artık. Kendilerinin kebabını pek bir severim de..

Dün bir arkadaşımın hatırlatmasıyla sınavsız ikinci üniversite okumayı düşündüm. Başvuru için çok az zaman kalmıştı -bugün son- ilk başta heveslendim ama sonra amaaan sende dedim. Resmen kaydolmaya üşendim. Yok dekont yatır yok Aöf bürosuna git üşendim valla. Hani netten kayıt olabilsem okurdum ama gerçekten kaydolmaya o bürokrasi içinde boğulmaya üşendim. Sağlık varsa seneye dedim.

Gidiim bi çay daha içiim barim. Hadi adiyos amigos.






4 yorum:

  1. merhaba, sabah kahvaltın iyi gerçekten bende poğaça falan yemiyorum artık kendime evden kepekli ekmeğe tost falan yapıp getiriyorum...bizimde akşamları evde sıkıntılı anlar yaşanıyor.gündüz boyunca bakıcısına hiç sorun yaratmayan kızım beni deli ediyor.işten geliyorum bahçeye çıkarıyorum,oyun oynuyorum,yakalamaca oynuyorum, resim yapıyoruyuz,kitap okuyoruz,şarkı söylüyoruz aman kızımı ihmal etmiyeyim diye.geceleri uykusu olduğu halde uyumak istemiyor.Ama olmuyor biryerde bende isyan edebiliyorum.Çok zorlanıyorum bende bazen yani daha bunlar iyi günlerin birde 2 yaş sendromun var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunların nazı kaprisi hep anneye, ne günahımız varsa.. Kendini yerlere atmasını görünce erken iki yaş sendromu yaşıyoruz herhalde diye düşünmedim değil. Anlaşılan daha işimiz var.

      Sil
  2. oy siz kavgaya çok erken başlamışsınız kızınla:)Onlar annenin boynuna gerdanlık olmak isterler de hep...

    Khvaltıda poğaçadan ben de pek hoşlanmam, aslına bakarsan şöle kıymalı bir börek olsa:)))

    Sevgimle

    YanıtlaSil
  3. Evet Lale abla şimdi böyleysek ilerde ne olucaz düşünemiyorum. :)
    Kıymalı böreğe de hiç yok demezdim şimdi bile çayın yanına mis gibi giderdi. Olsa da yesek.

    YanıtlaSil