15 Temmuz 2010 Perşembe

İş dünyasının çarkları arasında sıkışmış bir Sessizce

Üniversitede okurken arkadaşlarla en büyük idealimiz okulu bitirince ev hanımı olmaktı! Artık okul bizi ne kadar yorduysa evde oturup keyif yapmak çok cazip geliyordu o zamanlar. Diplomalarımızı mutfağımıza asacaktık, konu komşuyla günler yapacaktık.. Okul bitip de bir yıl boyunca evde olduğumda bunun o kadar da iyi bir fikir olmadığını anladım. O zamanlar deli gibi iş arıyordum, evde bir gün daha durmak istemiyordum. Nihayetinde bir iş bulup iş hayatına adam akıllı atıldım.
İş dünyası bir garip, esasında içinde insan faktörü olan herşey öngörülemez o yüzden garip. Çeşit çeşit insanlar, herbiri ayrı telden çalan karakterler, hırs küpü olan tipler vs. vs.. hele de çalışma ortamı stresli ve gerilimli ise tadından da yenmez.. Müdürün/patronun gözünde iyi bir imaj çizmek için sürekli öne atlayanlar mı ararsınız, pozisyonuyla insanlar üzerinde hakimiyet alanı kurmaya çalışan kraldan fazla kralcılar mı.. Her kurumda vardır bunlardan eminim. Ha bide "herşeyi ben bilirim ablalar" vardır onları atlamayayım, müdür/patrona çok yakın olduklarını sanırlar, laf aralarında minik anektodlarla bunu pompalarlar, ayh bana bi gün şöle dedi, ayh çok güldük vs vs laflarla size çemberin dışında olduğunuzu hissettirmeye çalışırlar.. Kendini bilen insan için bunların çok bir önemi yoktur zira durumun yapaylığına şahitsinizdir zaten.. İçinde olmak istemezsiniz bu basit oyunların.. Yolunuzda yürür gidersiniz.. Ama "herşeyde olduğu gibi bunda da bir -ama- var" günün 8-9 saatini geçirdiğiniz bir yerde bir tane, ilaçlık bir tane sağlam bir dost / arkadaş yoksa, mevcut arkadaşlıklar fayda üzerine kurulmuşsa yada mecburiyetten (etrafta hemcins azlığından) devam ediyorsa çok yorulursunuz.. Samimiyet yok, güven yok.. Şu an ben böyle bir haldeyim..
Ekürilerimi çook arıyorum çok :(

Ben aslında iş koşullarının kadınlar için daha iyileştirilmesi konusunda yazacaktım, konu nerelere geldi..
Pozitif ayrımcılık istiyorum kadınlar için.
Ben şöyle bir iş hayal ediyorum :) Sabah  mesainin 10:00'da başladığı, 16:30-17:00 gibi bittiği, haftasonlarının tabiki tatil olduğu, iş'in hayatımızı tamamen kaplamadığı bir iş. Okuyanlar gülecektir böle bir iş var mıdır diye.. Olsa ne güzel olur dimi hanımlar..  İnsani vakitlerde evden çıkıp eve dönebileceğiniz, çocuğunuza, hobilerinize, sevdiklerinize, kendinize bol bol vakit ayırabileceğiniz böle bir işiniz olsa güzel olmaz mıydı. Bi kuaföre gidebilmek için kırk ayarlama yapmadığınızı, dükkanların kapanma vakti stresi olmadan rahatça dolaşıp alışveriş yaptığınızı, hafta içi arkadaşlarınızla görüşebildiğinizi, doktora, devlet dairesine gidip işinizi halledebildiğinizi düşünün, hayali bile güzel dimi?
Hayal gibi görünüyor ama ben böyle bir işte çalışmıştım zamanında :)  Evet işe 10'da başlıyorduk akşam 5 gibi çıkıyorduk, ortam da süperdi, kimse kasmıyordu, öğlen aralarında o minicik mutfakta kısır partileri, börek partileri veriyorduk. Ki o zamanlar bekardık, zamanın bu kadar kıymetli birşey olduğunu henüz bilmiyorduk. Dahası evde de ekmek elden su gölden yaşayıp gidiyorduk. Kimsenin bizden bir beklentisi yoktu. Ama bu iş 5 aylık bir projeydi ve bitti.
Bir daha öyle bir ortam bulabileceğimi asla sanmıyorum ama bu hayal kurmama engel değil :)

4 yorum:

  1. Bu kadar içten anlatmak zorundamıydın. Beni teeee nerelere götürdün hele de işle alakalı çok stresli olduğum şu günlerde. Bloguna bile ne kadar zaman sora bakabilmemden anla halimi:(
    Ben mutfakta kısır yaptığımız zamanlardaki gibi bi iş kurabilirsem kimlerle çalışıcam sen biliyorsun:)

    YanıtlaSil
  2. O da olacak bir gün inşallah bacum :)

    YanıtlaSil
  3. Bende hiçbir zaman öğle ttailinde kısır börek yapılan insanların arkadaş olduğu bir ortamda çalışmadım. Ne güzel bir şeymiş o yaa.

    YanıtlaSil
  4. Yorumun için teşekkür ederim Deniz..

    Ben çalıştım ama kıymetini bilememişim :)
    Ortam huzurlu olunca insan daha bir keyifle, yüksek motivasyonla çalışıyor ama bunu anladım.

    YanıtlaSil