18 Eylül 2009 Cuma

Ramazan biterken..

Yazılar arasında süre açıldıkça benim de yazma isteğim azalıyor.. Halbuki gün içinde mutlaka blogumu açıyorum ama ne denir hevessizlik mi isteksizlik mi ne yazasım gelmiyor hiç. Halbuki ne günlerden geçtik, geçiyoruz..
Geçtiğimiz hafta İstanbul'da sel oldu. Kulağa garip geliyor değil mi? Sel dediğin doğa olayıdır dağbaşında sel olur, toprak artık suyu kaldıramaz ve bir yerler kopar gider vs vs. Şehrin göbeğinde sel olmaz diye düşünüyor insan ki olay öyle değil resmen yollar, evler, işyerleri sular altında kaldı insanlar öldü, sel sularında insanlar kayboldu. Bu şimdi yağmur yağdı sel oldu gibi basitçe suçu doğaya yükleyecek bir konu değil. Bu tamamen öngörüsüz yerel yöneticilerin, her işi kuralına uygun değilde saçma sapan kılıflara uydurarak yapanların suçu.. Yöneticilik zor iştir, vebali ise çok ağırdır. Tabiki bilene..
**
Ramazanın sonuna geldik nerdeyse, yarın arefe. Pazar bayram. Klişe olacak ama gerçekten çabuk ve rahat (açlık+susuzluk) geçti benim açımdan ki ben açlığa dayanamayan, bütün enerjisi anında düşen biriyim. Şükür ki rahat geçti, Mevla nice Ramazanlara sağlıkla afiyetle ulaşmayı nasip eder inş.. Bayram kuvvetle muhtemel aile ve akraba ziyaretleriyle geçecek.. Yarın hazır yufkadan baklava yapmayı deneyeceğim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder