Zamane annelerinin çocuk
yetiştirme yöntemleri çok farklı artık. Eskiden –en azından benim çocukluğumda-
aileler bu kadar kılı kırk yarmazdı. Hayatın doğal akışı içinde büyüdük. Hiç
hatırlamıyorum anne babamın oturup benimle yada ablalarımla “etkinlik”
yaptıklarını. Şimdiki annelerde bende
dahil bir faaliyettir gidiyor. Etkinlik yapalım, kaliteli vakit geçirelim, aman
zihni açılsın, motor gelişimi artsın diye diye bir çabalamaca bi çabalamaca. Bakıyorum
da şimdi Zeyno’nun kitapları nerdeyse benimkilerden fazla. Koca bir sepet
dolusu oyuncağı, çeşit çeşit oyuncak setleri var. Ne olacak bir sonraki nesil
dehalardan mı oluşacak bu halde? J
Bizse çocukluğumuzda kendi oyunlarımızı kendimiz icat eder, eldeki kısıtlı malzemeden ve çokça doğadan bulup buluşturduklarımızla oyunlar oynardık. Misal bahçede evcilik oynardık çiçeklerden ağaç yapraklarından çalı çırpıdan neredeyse çiftlik kurardık. Yağlı çamur dediğimiz şimdinin oyun hamuruna mukabil bir topraktan tabak çanak yapardık. Neler yapmazdık ki düşünüyorum da hakikaten oyun anlamında çok renkli bir çocukluk geçirdik. Yazın hep dışarıda yakalamaca, çelik çomak, ip atlama, salıncak ve daha bütüüün çocuk oyunlarını çatlayıncaya, suratımız pancar gibi kıpkırmızı oluncaya kadar oynardık. –Salıncak deyince aklıma bir anım geldi; 8-9 yaşlarındayız bizle beraber 6-7 kişilik arkadaş grubumuz var. Zor bela birimizin babasına eğimi hayli yüksek olan kestane ağacına salıncak kurdurmuşuz. Tek tek bineceğimize 6 kişi bir salıncağa çullanıyoruz ve de salıncak da tehlikeli bir yükseklikte. Bahar ve yaz aylarında sorun yok ama sonbahar gelipte kestane dikenleri –kumuşlar- yerlere dökülünce düşmek sorun. Biz yine bir okul çıkışı hep beraber salıncağa çullanınca ve ipin de kopmasıyla armutlar gibi yerlere saçıldık ve tahmin edin nereye tabi ki dikenlerin üstüne, annelerimiz kaç gün diken ayıklamışlardı üstümüzden.-
Bizse çocukluğumuzda kendi oyunlarımızı kendimiz icat eder, eldeki kısıtlı malzemeden ve çokça doğadan bulup buluşturduklarımızla oyunlar oynardık. Misal bahçede evcilik oynardık çiçeklerden ağaç yapraklarından çalı çırpıdan neredeyse çiftlik kurardık. Yağlı çamur dediğimiz şimdinin oyun hamuruna mukabil bir topraktan tabak çanak yapardık. Neler yapmazdık ki düşünüyorum da hakikaten oyun anlamında çok renkli bir çocukluk geçirdik. Yazın hep dışarıda yakalamaca, çelik çomak, ip atlama, salıncak ve daha bütüüün çocuk oyunlarını çatlayıncaya, suratımız pancar gibi kıpkırmızı oluncaya kadar oynardık. –Salıncak deyince aklıma bir anım geldi; 8-9 yaşlarındayız bizle beraber 6-7 kişilik arkadaş grubumuz var. Zor bela birimizin babasına eğimi hayli yüksek olan kestane ağacına salıncak kurdurmuşuz. Tek tek bineceğimize 6 kişi bir salıncağa çullanıyoruz ve de salıncak da tehlikeli bir yükseklikte. Bahar ve yaz aylarında sorun yok ama sonbahar gelipte kestane dikenleri –kumuşlar- yerlere dökülünce düşmek sorun. Biz yine bir okul çıkışı hep beraber salıncağa çullanınca ve ipin de kopmasıyla armutlar gibi yerlere saçıldık ve tahmin edin nereye tabi ki dikenlerin üstüne, annelerimiz kaç gün diken ayıklamışlardı üstümüzden.-
Konumuza geri dönecek olursak
bana bunları düşündüren bugün çocuk gelişimi için uzman psikologlarca
hazırlandığı öne sürülen gelişim seti hazırlayan bir firma tarafından aranıp
uzun uzadıya setlerinin ne kadar iyi olduğunu, çocukların gelişimi için olmazsa
olmaz olduğunu, zaten çalışan anne olduğum için çocukla yeterli kaliteli vakit
geçiremediğimi ve gelişimini desteklemek için bu setlerden mutlaka almam
gerektiğini , arada bana ahkam kesen, ders vermeye çalışan bir salağı
kibarlığımdan ötürü bir türlü susturamadığım uzun bir telefon görüşmesi yaptım.
En sonunda bir sitenizi inceleyeyim
diyerek kapatabildim. Yarım saat geçmeden tekrar aradıklarındaysa bir ay için
ücreti mukabilinde göndermelerini, kızımın ilgisine göre de devam edip etmeyeceğime
karar vereceğimi söyledim. Onlarsa üyeliğin yıllık olduğunu, sete kesinlikle
bayılacağımı bla bla bla diye devam ederken
benim de kibarlığım bir yere kadar ilgilenmiyorum hulen deyip kestirip attım.
Şimdi zamane annesiyim ya, içimi
bişeyler kemirmeye başladı. Acaba alsamıydım, ya çocuğumun gelişimi geri
kalırsa, ya zekasını açacak bu faaliyetlerden onu bilerek mahrum bıraktıysam duygusu aklımı kurcalamaya başladı.
Şimdi bacılar. Sizlerde bu setleri kullanan var
mı? Bu konudaki fikirleriniz nedir? Bunlar bu kadar elzem midir? Ne düşünüyorsunuz hele bi deyin gayri.